Hayata Dair

İhanet Travması! Aldatma Nasıl Anlaşılır

 

İhanet deyince, çoğunluğun aklına ilk gelen şey, bir partner tarafından aldatılmaktır. Fakat, örneğin yalan söylemek, sözünü tutmamak, sözlerle davranışların birbirini tutmaması, her türlü kötü hissettiren davranış da ihanete girer. Kısaca, ilişkide karşıdakini güvensiz hissettiren her türlü etkinliğe ihanet diyoruz. Bu anlamda kimseden hayatının ufak bir bölümünde dahi ihanete uğramamış olduğunu söylemesini beklemek mümkün değil.

Araştırmacılar, ihanetin yarattığı travmanın, Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ile çok benzer semptomlara sahip olduğunu söylemektedir.

İhanet Travmasının Belirtileri

Başta özgüvenin mahvolmasıyla gelen kendini suçlama, depresif belirtiler, şüphecilik, sürekli diken üstünde hissetme, başkalarından uzaklaşma, kabuslar, bünyede bir tükenmişlik hissi oluşturur. Kişiyi başta kendine, sonra hayata küstürür. Kişi, daha iyisini yapmış olabileceğine ama yapmadığına dair kendisine karşı sürekli bir suçlama halinde olabilir. Fakat bilinmelidir ki, aldatılmanın sebebi hiçbir zaman aldatılan kişiyle ilgili değildir. Sizin onu daha az sevmenizle, onunla daha az ilgilenmenizle, cinsel açıdan gösterdiğiniz isteksizlik vs. ile alakalı değildir. Eğer bunlar gerçekten karşı taraf için sorunsa, bunun bir sürü çözüm yolu vardır. Dolayısıyla bunlar tamamen kaçış bahaneleridir.

Şimdi Çocukluğunuza İniyoruz

İhanet travması köklerini çocukluktan alabilir. Çocuklukta görülen fiziksel, duygusal ya da seksüel şiddet ihanet travmasının örnekleridir. Freyd, DePrince ve Gleaves tarafından 2007 yılında yapılan bir araştırmada, çocuklukta aileden biri tarafından gerçekleştirilen bir tacizin, yabancı birinin tacizine oranla daha az hatırlandığı bulunmuştur.

Çocuğun bakım veren kişiyle (anne/baba/aile büyüğü) arasındaki bağı koparmak istememesi gösterilmiştir yani bu bir nevi hayatta kalma stratejisidir. Bu nedenle de, yüzleşmek yerine unutma/baskılama yolu tercih edilir. Çocuklukta ihanet travmasıyla öğrenilen dünyanın güvenli bir yer olmadığı hissi, büyüdüğünde bu inancını destekleyen kişilerle kurulan bağlar yoluyla kendini tekrar eder.

İhanet Travması Bir Hayatta Kalma Stratejisidir

İhanet mağdurları, stresin bağışıklık sistemine verdiği zarar ve zayıflatma yüzünden sık ve kolay hastalanabilir. Fiziksel semptomların yanı sıra, anksiyete, sinirlilik, gerginlik, depresyon, hafızanın zayıflaması, özgüvenin azalması, kafa karışıklığı, odaklanma zorluğu, uyku problemleri, tahammülsüzlük, sabır eşiğinin düşmesi gibi psikolojik zararlar da görürler. Travmanın kaynağı aslında vücudunun “savaş-kaç” savunma sistemine saldırır.

“Savaş ya da kaç”, aslında algılanan bir tehdide karşı, vücudun savunmaya geçmesidir. Bu sistem genelde hayati bir tehlike anında devreye girer. İşte bu yüzden, ihanet travması meselesi, hayatta kalma stratejisiyle açıklanmakta. Hayati tehlikeye maruz kalma kişiye travmatik bir deneyim yaşatır. İşte, TSSB’nin ortaya çıkmasındaki en başat etken de ölüm deneyimi yaşamaktır, yani ya kişinin kendisi ölümcül bir deneyim yaşar ya da buna tanık olur. Psikolog Everly, ihanet sonucu yaşanan travmayı, ilişkinin ölümüne tanık olmak şeklinde yorumlar. İhanetten sonra yaşanan post-travmatik semptomların da bu yüzden baş gösterdiğini ekler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu