Kanama kanın damardan çıkması durumudur. Herhangi bir kazada damarın kesilmesi, derinin yara alması vb. durumlarda meydana gelebilir. Kanamanın acil olması kanın hızına, olduğu yere ve kanama miktarına bağlı olarak değişir. Bunlar yanında kanaması olan kişinin yaşı da önemli bir diğer unsurdur. Yetişkin bir insanın 1-1İ5 litre kan kaybetmesi hayatını tehlikeye sokar. Bu yüzden kanamaların vakit kaybetmeden durdurulması gerekir.
Kanamalar 2 çeşittir. Bunlar; İç kanamalar, dış kanamalar. Öncelikle böyle bir durumla karşılaşıldığında, hastanın durumu ve olayın olduğu yer önemlidir. Hemen bir sağlık kuruluşundan yardım istenir.
Dış kanamada atardamar kanaması, toplardamar kanaması ve kılcal damar kanaması olarak kendi içinde 3′e ayrılır. Atardamar kanamasında kan açık kırmızı renk olup, kesik kesik fışkırır. Toplardamar kanamasında, kan koyu kırmızıdır ve sürekli ve yavaş akar. Kılcal damar kanaması ise damar ince olduğundan sızıntı şeklindedir ve yavaş akar. Dış kanamada; kanamanın olduğu bölgeyi temiz bir bezle kapatıp bir müddette olsa kanamanın azaltılmasını sağlamak, kanayan kısmın kalp seviyesinden yukarıda tutmak, parmakla basınç yapmak ve son seçenek turnike yöntemidir. Üçgen sargı bezi, kravat gibi aletlerle turnike yapılabilir. En fazla 2 saat süreyle uygulanır. Sonra hasta uygun ve sakin bir yere taşınarak çağrılan sağlık ekiplerinin gelmesi beklenir.
İç kanama; vücutta görülen belirtileri ezik ve çürüklerdir. Bu yumuşak dokuda kanama olduğu göstergesidir. mide, akciğer, böbrek kanamalarında olduğu gibi. Nabzın zayıf olması, derinin soğuk ve nemli olması, bulantı ve kusma, gözlerin donması, gözbebeklerinin genişlemesi ve ışığa duyarsızlığı iç kanama belirtilerindendir. En geç bulgusu kan basıncının düşmesidir. Herhangi darbe, çarpma vb. durumlarda bu belirtiler varsa hemen bir sağlık kurumuna başvurmak gerekir.
