Bir çalışma, uykusuzluğun istenmeyen düşüncelerin daha sık ortaya çıkmasına neden olduğunu ve onları yönetmeyi zorlaştırdığını ortaya çıkardı.
İstenmeyen düşüncelerin bir kişinin zihninden ara sıra geçmesi alışılmadık bir durum değildir.
Çoğu insan için, düşünce müdahaleleri çabucak geçer, ancak travma sonrası stres bozukluğu gibi psikiyatrik durumlar, tekrarlayan, kontrol edilemez ve üzücü olabilirler.
Çalışma, uykusuzluğun istenmeyen düşüncelerin sıklığını artırdığını ve bir bireyin onları kontrol etme yeteneğini azalttığını buldu.
Tıbbi Araştırma Konseyi tarafından finanse edilen araştırma, Klinik Psikoloji Biliminde yer almakta.
Günlük hayatta, sıradan karşılaşmalar bize hoş olmayan deneyimleri hatırlatabilir. Örneğin, otoyolda çok hızlı giden bir araba, yıllar önce meydana gelen bir araba kazasının istenmeyen anılarını almamıza neden olabilir.
Bununla birlikte, bazı psikiyatrik bozuklukları olan kişiler için istenmeyen düşünceler sık, ısrarcı ve çoğu zaman duygusal olarak yıkıcı bir saldırı olabilir.
İstenmeyen düşünceleri bastırma becerisinin bireyler arasında dramatik bir şekilde değiştiği görülüyor. Çalışma, uyku kaybının istenmeyen düşünceleri aklımızdan uzak tutma becerimiz üzerinde önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, araştırmaya katılmak için yaş ortalaması 20 olan 60 sağlıklı kişiyi işe aldı. Araştırmacılar onları rastgele bir uyku grubuna veya uyku yoksunluğu grubuna atadı.
Katılımcılar test günlerinde şekerleme, kafein ve alkolden vazgeçmek zorunda kaldı.
Araştırmacılar, her bir kişiyi, Uluslararası Duygusal Resim Sisteminden alınan negatif veya nötr görüntülerle yüz fotoğraflarını ilişkilendirmek için eğitti.
Katılımcılar ayrıca hoş olmayan anıların üstesinden gelmelerine yardımcı olacak bastırma tekniklerini öğrendiler. Eğitimlerinin ardından gece uyumaya gittiler.
Ertesi gün katılımcılara yüzler gösterildi ve yüzlerin kışkırttığı çağrışımları bastırmaya çalışmaları istendi.
Yeterli uykusu olan kişiler istenmeyen düşünceleri başarılı bir şekilde bastırabilir ve bunu yapmanın zamanla daha kolay hale geldiğini görebilirler.
Uykusuzluk çeken katılımcılar, iyi dinlenmiş olanlara kıyasla istenmeyen düşüncelerde % 50’lik bir artış olduğunu bildirdi.
Bu çalışma, uykunun ruh sağlığı üzerindeki etkisine dair önemli bir fikir veriyor. Travma sonrası stres bozukluğu ve depresyonun yanı sıra, bulgularımızın obsesif-kompulsif bozukluk ve şizofreni gibi uyku bozukluklarıyla bağlantılı diğer bozuklukları anlamamıza yönelik etkileri olabilir.